Bugün yapılması planlanan, ancak gerekli çoğunluğun sağlanamadığı
KARDEMİR Olağanüstü Genel Kurulu sonrası basın açıklaması yapan Murat
Orhan, Yakın geçmişte KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah
Yolbulanın ve Kamil Güleçin yüzde 51 hisse oranlarının kendilerinde
olduğuna dair beyanatları vardı. Fakat şimdi görüldüğü gibi söyledikleri
bu oranın ellerinde olmadığı açık ve net ortaya çıkmıştır. Bu gün
hazurun cetveline yazılan hisse oranının yüzde 16 olduğu belirlenmiştir.
Geçmişten beri gerek yerel basında, gerekse kamuoyuna karşı yüzde 51
hisse elimizde diyerek yanıltıcı açıklama yapılmıştır. Karabükün yavaş
yavaş gerçekleri görmesi açısından bu açıklamayı zorunlu gördüm
kendimde. Bu günde görüldüğü gibi yüzde 51 çoğunluğun katılımı ile
yapılması gerektiği biliniyor fakat Türk Ticaret Kanunun 418. Maddesine
göre bu tür şirketler hisse oranının yüzde 25 katılımı ile genel
kurullarını yapabiliyor. Yani demek istediğim şudur; KARDEMİRin 880
milyon lot toplamda hissesi vardır. Bunun da yüzde 25i 220 milyon lot
yapmaktadır. Eğer ellerinde bu gün yüzde 51i bırakın, yüzde 25
hisseleri olsaydı bugün genel kurulu yapabileceklerdi. Bu genel kurulda
toplam yüzde 16 hisse toplanılmıştır. Geçmişten bu yana söylemek
istediğim şudur; KARDEMİRin yüzde 11 toplam hissesi vardır bu üç
ailenin ellerinde. Yüzde 11 hisse ile KARDEMİRin üretiminin yüzde
80ini kendi şirketlerine aktardıklarını geçmişte de beyan ettim, şimdi
de söylüyorum. KARDEMİR yöneticilerine buradan seslenmek istiyorum, bu
tür şeyleri yapmamıza gerek yok, her kes gerçekleri kamuoyu ile
paylaşsın. Bir de KARDEMİR Yönetim Kurulunu oluşturan arkadaşlarımız
kesinlikle bir lot hisse bile alsa İMKBye bildirim yapmak zorundadır.
Yani benim elimde 10 milyon lot var, bunun 5 milyon lot hissesini
göstereyim, geri kalanını göstermeyeyim deme şansı yoktur. Bu tür Genel
kurullar hissedarların haklarını arama yerleridir. Ben de avukatlarımla
bu nedenle genel kurula katılım yapmak istedim. Fakat baktık ki elimizde
yüzde 51 hisse var diyen bu üç aile yüzde 16 hisse ile tıkanıp
kalmıştır dedi.
HUKUKSAL SÜREÇLER
Kamuoyu ile
KARDEMİRin hukuksal sürecini de paylaşmak istediğini ve bu konuda
KARDEMİR ile ilgili iki mahkeme ve savcılık soruşturması olduğunu da
anlatan Orhan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Bunlarla ilgili de
yasaların bana müsaade ettiği çerçevede bazı açıklamalar yaparak,
sorularınızı cevaplandırmak istiyorum. Birincisi, İstanbul Kadıköy
Mahkemesinde, haksız rekabet ile ilgili dava sürecimiz devam etmektedir.
Kadıköy mahkemesinde gelinen süreç ise KARDEMİRin ve şirket
yönetiminin geriye dönük 5 yıllık ticari defterleri incelenmek üzere
istenmiştir. Bu inceleme sonucu KARDEMİR yöneticilerinin haksız rekabeti
nasıl yaptıkları ve ne kadar miktarda yaptıkları ortaya çıkacaktır. Bu
inceleme ve mahkeme sonucunu da siz kamuoyu ile paylaşacağız. Bir diğer
mahkememiz Karabük Adliyesinde devam etmektedir. Türk Ticaret Kanunun
334. ve 335. maddeleri, yani KARDEMİRde yönetim kurulu üyeliği yapan
kişilerin, KARDEMİR ile ticaret müsaadeleri alma konusudur. Geçmişte de
söylemiştik, bu konuyla ilgili mahkeme Gazi Üniversitesi Hukukçularından
ve öğretim üyesi görevlileri profesörlerden görüş istemiştir. Gelen
bilirkişi raporunda da aynen şu söylenmektedir; KARDEMİR ile ticaret
müsaadelerini Yolbulan ve Güleç aileleri kanunu arkadan dolanma yoluyla,
hileli bir şekilde ticaret müsaadeleri alındığı saptanmıştır. Bu
mahkemenin sonucuna da yaklaşmak üzereyiz. SPKnın geçmişte
konuşamadığım ve halen de hukuksal olarak konuşamayacağım bir denetleme
raporu vardır. Fakat denetleme raporunun içeriğini açıklayamadığım gibi
şahsi görüşüm haksız rekabet sonucu olan denetleme raporunu Karabük
mahkemelerine de sunduk. Mahkeme de SPKnın denetleme raporunu ve diğer
belgeleri, haksız rekabet yapılmış mıdır, sorusuna cevap için yine Gazi
Üniversitesi Hukuk Profesörlerine incelemek için göndermiştir. Bir de
Karabük Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturması devam eden bir
dosya daha vardır. Bu da yine KARDEMİRde örtülü kazanç ve haksız
rekabet ile ilgilidir. Ben şahsım ve şirketim adına bütün belge,
bilgilerimi ve tanık listemizi sayın savcımıza verdim. Şuanda da
beklediğimiz savcılığın soruşturmasının tamamlanması ve kararlarıdır.
Tabi bu süreçte adalete güvencimizin tam olduğunu dile getirdik ve yine
getiriyoruz. Adalet eninde sonunda tecelli edecektir, Karabükün ve
sanayicisinin, nakliyecisinin, esnafının yenilen haklarının geri iade
edileceğini çok emin olarak konuşuyorum artık. Geçmişte biz yasal ve
hukuksal bir süreci aslında istemedik. Biz Kardemir yönetimini
oluşturanların arkadaşlarımızın uyarılarımızı dikkate almalarını istedik
ama maalesef dikkate almadılar ve gelinen nokta maalesef KARDEMİR
yöneticileri için işlemektedir. Hukuksal süreç bundan sonra nasıl devam
etmesi gerekiyorsa, öyle devam edecektir.
'BEN KARABÜKÜN ÖZ EVLADIYIM'
Karabük Cumhuriyet Savcılığında devam eden bir soruşturma için,
sundukları gizli tanık ile ilgili dinlendikten önce ve sonra bazı şeyler
yaşandığını ve bunları da basın yoluyla öğrendiklerini belirten Murat
Orhan, Fakat aslında bu konunun muhatabı ben değilim. KARDEMİR Genel
Müdürü Fadıl Demireldir. Fadıl bey olsun ben olayım sonuçta bir
çalışanız. Ama ben bir hissedar olarak ta her şeye vakıf olmak
zorundayım. Basından duyduğum kadarıyla Sayın Demirel tanığa, bu
olayların KARDEMİR Yönetimini oluşturanlar ile KAPTAN D.Ç. Grubu
arasında bir problem olduğunu, tanığın Mutullah beyin kardeşi Ali İhsan
Yolbulanın yanında çalıştığı, işinden olabileceğini, kız kardeşini
KARDEMİRe işe alabileceği gibi tekliflerde bulunmuş. Ben Sayın Fadıl
beyden bunları duymadım, basından duyduklarımı dile getiriyorum. En çok
bizi rahatsız eden hukuka müdahil olunmaya çalışılmasıdır. Ben tanığımı
sunarım, diğer tarafta delillerini ve tanıklarını sunar ve sonuçta yüce
yargınındır karar, ben bunu beklerim. Sayın Demireli ben bir cemaate
mensup, dini bütün bir insan olarak bilmekteyim. Kendisinden de böyle
bir şey varsa da, yoksa da bir açıklama yapacak kudreti beklerim.
Savcılıkta devam eden KARDEMİR ile ilgili soruşturma dosyasına
sunacağımız daha tanıklarımız var. Dosya da müşteki konumdayım,
belgelerimizi ve tanıklarımızı sunmaya devam edeceğiz. Yüce adaletin
kestiği parmak acımaz diyorum bu saatten sonra. Adalet eninde sonunda
tecelli edecektir. Karabük sanayicisinin, nakliyecisinin, tüccarının ve
esnafının haklarının gün gelecek geri iade edileceğine ben çok emin
olarak konuşuyorum artık. Ben bu mücadeleyi dernek başkanı olarak
yaptım, Kaptan grubunun müdürlüğünü yaparken de yaptım, şimdide
yapıyorum. Ben 1 lotla da gelir mücadelemi yaparım. Ben Karabükün öz
evladayım. Haksızlık nerdeyse ben orada gerekeni yapmak için mücadelemi
yaparım. Ellerinde bulunan yüzde 11 hisse ile Karabükün kaderi ile
oynamayın diye konuştu.
Öte yandan; Murat Orhanın bu açıklamaları
üzerine KARDEMİR Yönetiminin ve Genel Müdürün önümüzdeki günlerde
açıklama yapacağı belirtildi.