KARABÜK BAROSU BAŞKANI AKİL ADAMLAR TOPLANTISINA TEPKİ GÖSTERDİ

Karabük gibi vatanperver insanların ezici çoğunlukta olduğu bir yörede bu tür toplantı düzenlenmesini ağır tahrik olarak gördüklerini söyleyen Erdoğan, komisyon tarafından yürütülen faaliyetlerin Türkiye’yi kargaşa ve çatışma ortamına sürüklediğini anlattı. Batı Emperyalizmi tarafından kurgulanan bir takım projelerle Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısının ortadan kaldırılmak istendiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: 'Türkiye’ye dışarıdan dayatılan ve çözüm süreci adıyla sunulan projelerin nihai hedefi Türkiye’de kimliksiz bir toplum oluşturmak ve uzun vadede şehir devletleri kurulması yoluyla ülkeyi parçalamaktır. Türklük kavramının Anayasa’dan çıkarılmak istenmesinin temel sebebi budur.' Son dönemde çözüm süreci adı altında yapılan çalışmalarda Akil Adamlar Komisyonu ismiyle kamuoyuna tanıtılan bazı şahısların Anadolu’yu dolaşarak yaptıkları toplantıların milletimizin tepkisine neden olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: 'Anılan komisyon üyeleri arasında milli değerler ve hassasiyetler konusunda geçmişteki beyan ve düşünceleri ile milletimiz nezdinde asla kabul görmeyecek isimlerin yer almış olması komisyonun amacı ve faaliyetleri hakkında yeterince fikir vermektedir. 63 kişi olarak açıklanan komisyon içinde federasyonu ve bölünmeyi açıkça savunan isimler yer almaktadır. Bu yönüyle komisyon halkımız tarafından PKK yanlısı bir kurul olarak algılanmaktadır. Komisyona karşı bütün Türkiye’nin ayağa kalkması ve gidilen her ilde büyük gösterilerin yapılması bunu göstermektedir. Bu bağlamda milliyetçi-vatanperver kitlelerin ezici çoğunlukta olduğu Karabük’te Akil Adamlar Komisyonu tarafından bu tür bir toplantı düzenlenmesini ağır bir tahrik olarak görmekteyiz.' Ülkenin ve milletin birliğinden yana olan Karabüklü vatandaşların bu konudaki haklı tepkilerine aynen iştirak ettiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Türkiye’yi kargaşa ve çatışma ortamına sürükleyen bu komisyonun derhal dağıtılmasını, düzenlenen toplantılara son verilmesini talep ediyoruz. Şurası iyi bilinmelidir ki, ülkemizde 1000 yıldır birlikte yaşayan insanlar Türklük olgusunu birleştirici üst kimlik olarak kabul etmişlerdir Türklük olgusu etnik, biyolojik ve kalıtsal bir olgu değildir. Sosyolojik, kültürel bir olgudur ve bu yönüyle Türklük kavramı ülkemizdeki çeşitli alt kültür ve kimlikleri kapsamaktadır. Türklük kavramı etnik bir yapıyı değil, kültürel bir yapıyı tanımlamaktadır. Millet tabanında bu anlamda bir sorun yoktur. Sorun, Haçlı Emperyalizminin Sevr Projesi'ni sürekli gündemde tutması ve Türkiye’yi bölme ısrarından kaynaklanmaktadır.”