Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, KARDEMİR işçisinin iki yıl yetkisizlik sıkıntısı çektiğini, bu dönemde zor günler geçirdiklerini söyledi. Zonguldak 1. İş Mahkemesinin verdiği kararın hatalı olduğunu belirten Gül, Yargıtayın bunu bozduğunu söyledi. Gül, bu kararların hatalı olduğunu bildiklerini ama yargı süreci devam ettiği içinde yorum yapmak istemediklerini anlattı. Gül, konuşmasında bir karar doğru olduğunda genelde çok kısa yazılır ama kararlarda sıkıntı olduğunda uzun yazılarla yazılır dedi.
HATALI KARAR
Zonguldak 1. İş Mahkemesinin verdiği kararın hatalı bir karar olduğunu anlatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Yani Bakanlığın verdiği yetkinin doğru olduğuna, Yargıtay karar verdi. Bakanlık yetkiyi Çelik İş Sendikasına vermişti. Zonguldak İş Mahkemesi bu yetkiyi Türk Metal Sendikasına verdi. Yüce Yargıtay son noktayı koydu. Çelik İş Sendikasının 250 işçinin 168'inin Çelik İş Sendikasına üye olduğunu, bunun noter üyelik belgelerle çok açık, sade, net olduğunu, bu konuda Zonguldak 1. İş Mahkemesinin hatalı bir karar verdiğini söylüyor, Yargıtayın gerekçeli kararını yazıyor. Bunlarla birlikte Çelik İş Sendikasının KARDÖKMAK işyerinde yetkili olduğuna bir kararı var. Onun için kararın tüm Karabüke hayırlı olmasını diliyorum. Bir söz var; yanlış hesap Bağdattan döner biz o günde Karabüke geldiğimizde bu hesabın yanlış olduğunu, bu hesabın Yüce Yargıtay tarafından yanlış olduğunu söylemiştik.'
FARKLI ŞİRKETLER
KARDÖKMAK ile KARDEMİRin ayrı şirket olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: KARDÖKMAK ayrı bir şirket, KARDEMİR ayrı bir şirket. Bu yüzden yetki süreci dahil oldu. Bakanlıktan yetkiler ayrı çıktı mahkeme süreci ayrı gelişti, yani iki şirket çok ayrı bir şirket.
KARDEMİR işçisinin çok cefa çektiğini kaydeden Cengiz Gül, şöyle konuştu: KARDEMİR işçileri şundan emin olsun, KARDEMİR işçisi çok cefa çekti, çok sıkıntılı günler geçirdi, iki yıl gibi bir süre de yetkisizlik süresi yaşadığını biliyorum, hissediyorum. Çünkü biz rahmetli Metin Türker döneminde 89 grevinden sonra, Türk Metal Sendikasının bir davası daha sonra Çalışma Bakanlığının da o günkü şartlarda ayak oyunlarıyla Çelik İş Sendikası ayak altına düşürülmüştü. KARDEMİRde yetkisizlik sürecini yaşayan insanlardan biriyim, o sürede ben yetkisizlik sürecini çok iyi bilen bir insanım hele sendikalı çalışanlar sendikalı yaşama alışanlar öylesi bir sürecin çok ağır olduğunu bilir. Bu yüzden rahat olsunlar toplu iş sözleşmesi kendilerinin istediği ve Çelik İş Sendikasının ihtiyacı hem KARDEMİRin sahiplerinin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Burada iyi bir sözleşme mutlak ve mutlak gerek olduğunu düşünüyorum. Bu sözleşmeyi iyi noktaya getirilmesi Çelik İş Sendikası kadar KARDEMİR yönetiminin de buna ihtiyaç duyduğunu hissediyorum. Böyle olması gerektiğini düşünüyorum, umut ediyorum ama KARDEMİR işçilerine şu mesajı vermek istiyorum; KARDEMİR işçisinin kabullenmediği, KARDEMİR işçisinin evet demediği bir sözleşmeye asla ve asla imza atmayacağımızı çok net bir şekilde altını çözüyorum.
Toplu sözleşmenin şu an masada olduğunu belirten Gül, şöyle konuştu: 'Görüşmeler devam ediyor. Genel başkanlık düzeyinde olmasa da görüşmeler sürüyor. Bu bazen telefonda bazen fakslaşarak, bazen cümleler konusunda devam ediyoruz.
Sona yaklaştıkları zaman KARDEMİR işçisinin de görüşlerini alacaklarını belirten Gül, konuşmasını şöyle tamamladı:
Sonuç bölümüne yaklaştığımızda biz de sık sık bir araya geleceğiz ve bu süre içinde çalışanlarımıza bilgilendirme yapacağız. Yer yer yoğun dedikodular yapılıyor, dün bir işçi arkadaşım başkanım toplu sözleşme görüşmesi bitmiş dedi. Bu Çelik İş için uygun bir şey değil, Çelik İş Sendikası toplu sözleşme bitmeden önce işçiyle mutlaka bir toplantı yapar, işçiye son durumu arz eder ve onunda düşünceleri onaylandıktan sonra toplu sözleşme yapılır. Onun için hiçbir işçi arkadaşımız kendilerinden gizli veya bitmiş bir sözleşmeden haberdar olmamaları mümkün değil, bitmeden önce son gelinen durumu mutlaka KARDEMİR ve Karabük işçisiyle paylaşacağız, bunu herkesin çok net bilinmesini isterim.