'KARDEMİR kimsenin himmet buyuracağı bir fabrika değildir'

Karabük Demir Çelik fabrikaları yönetimi tarafından basına iftar verildi. İftar sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Genel Müdür Fadıl Demirel, KARDEMİR`i her geçen gün Karabük`e ve ülkeye daha layık bir hale getirmeye çalıştıklarını söyledi. Yapmış oldukları geliştirmeler ve değişimlerle çeşitli alanlarda çok iyi noktaya geldiklerini belirten Demirel, yatırım programlarının sonuna kadar geldiklerini kaydetti. Ağustos sonu ya da eylül ayı içinde beşinci yüksek fırını devreye almış olacaklarını anlatan Demirel, 'Şuanda bazı kısımlarda test çalışmaları başladı. Bayramın ardından sobalar ısınmaya başlayacak. Buna paralel olarak üçüncü SİNTER fabrikası devreye girecek ve paralelinde çelikhanede üçüncü fırın devreye girecek, 120 tona çıkmış olacak. Fiziksel montajları bitti, bazı konularda tesit çalışmalar var. Bu üç ana üniteyi devreye soktuğumuzda üretimimizin makine parkı 3 milyon ton olacak. Böylelikle dediğimiz 3 milyon tona çıkmış olacağız. Bugünlerde fiili üretimimiz 2 milyon ton civarında. İki ay civarında 3 milyon ton reytinde gidiyor olacağız. Kalite ve ürün çeşitlememizde 700 bin tonluk haddehane yatırımı önümüzdeki yılın ilk yarısında devreye alacağız. Türkiye`de bir benzeri yok, dünyada dördü olacak. Burada kaliteli yuvarlakları yapacağız. Bir yatırımda kalın kaliteli yuvarlaklarla ilgiliydi. Geçtiğimiz ay devreye aldık. şuanda fabrika 160 ve 200 yuvarlak yaptı ve piyasaya sürdü. Bu senenin sonunda teker üretimi için lazım olan 380 ve 450 çapında yuvarları üretiyor olacağız. Kaliteli yuvarlaklarda 450 ve 380 çapı Türkiye`de yapan yok. Normal rayın yanında metrolarda ve tramvaylarda kullanılan normal kanallı raylar var. Türkiye`de yine ilk olarak yaptık ve Kayseri Belediyesi`ne geçen ay 300 ton civarında verdik ve kullanıyorlar. Böylelikle hem profillerde hem rayda, hem kalın yuvarlakta,  haddehane yapıldığında da 5.5 milimetreden 100 milimetreye kadar ince yuvarları da üretiyor olacağız.  Çevreyle ile ilgili ve diğer yatırımlarda sona geldik' dedi.

Çevreyle ilgili en önemli projelerinnin suların ıslahı ile ilgili olduğunu ifade eden Demirel, 'Yaklaşık olarak 10.5 milyon liraya mal olan merkezi arıtma tesisimiz devreye girdi. Şuanda fabrikanın sıvı atıkları dışarıya sıfır oldu. Çıkan sular en son kum filtrelerinden geçiyor ve içme suyu kıvamında su haline geliyor' diye konuştu.

Enerji kullanımında şuanda toplam kullanımımlarının yüzde 86`sını kendilerinin ürettiğini belirten Demirel, şunları söyledi:

'Ağustos ayının sonlarına doğru HES projemiz bitiyor. Ağustos`un sonunda 22.5 megavatlık tesis devreye giriyor, 5. yüksek fırınla birlikte 12 megavatlık diğer sistem devreye giriyor. Enerji projeleri de böylelikle bitmiş olacak. İki ay içerisinde net olarak dışarıya elektrik satar hale gelmiş olacağız. Enerjisini kendisi üreten, çevreye çok duyarlı kaliteli çelik yapan ve ithalatın önünü kesen, kapasitesi 3 milyon tona çıkmış bir fabrika haline gelmiş olacağız. Geldiği nokta itibariyle KARDEMİR kimsenin himmet buyuracağı bir fabrika değildir. 3-5 milyon dolarlarla yön verilecek bir fabrika değildir, aylık ticaret hacmi artık aldığıyla sattığının toplamı 1 milyar lira olan bir fabrika konumuna gelmiştir. Çok ciddi ekonomik büyüklüğü olan, etki alanları olan 3 milyon tonluk bir fabrikadır. Bundan sonrası daha var.'

Filyos Liman Projesi

Filyos Liman Projesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Demirel, şu görüşlere yer verdi:

'Üç senelik bir süreç işlemeye başladı. Üst yapının ihalesinin biran önce yapılması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Üst yapının içerisinde olacağız. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak, üst yapıyı alan firma işletecek. Bizim oradan elle işleyeceğimiz 8 milyon ton yük var. 25 milyon tonluk bir liman. Birinci etabı 15 milyon tonluk yapılacak. Bunun yükünün yarısından fazlası şuanda hazır bizde var. 3 milyon tona çıktığımızda bu rakam 12 milyon ton olacak. Limanı tek başına dolduracak bir hacme geliyoruz. Biz oranın en kuvvetli talibiyiz. Yap-işlet-devret olduğu için yaparken bize fazla ihtiyacı olmayabilir firmaların. Ama işletirken yük bizde olduğu için mecburen bizle işbirliği yapmak zorunda. O nedenle yük bizdeyken orada en şekilde işletir ve ülkeye en yararlı hale getiririz diye düşünüyoruz. Limanın dışında da arazi talebimiz var. Orada başka bir entegre tesisi kurulacak bir alan talebimiz oldu ve o da tasvip gördü. Türkiye`nin gerçekleri var. Türkiye cevhere dayalı üretim yapmak zorunda ama şuanda yüzde 75 hurdaya dayalı üretim yapıyor. Dolayısıyla büyüme ve gelişme cevhere dayalı tesislerle olacak.'

'Türk demir çeliğinin şuanda şansızlıkları var'

orta Doğu`da yaşanan gelişmelerin ihracata nasıl yansıdığı yönündeki soruya Demirel, şöyle cevap verdi:

'Biz şuanda Türk demir çeliğine paralel olarak dünyaya ciddi anlamda açığız. Bizden kütük alıyorlar, biz Türkiye`nin orta ve ağır profillerde tek üreticisiyiz. Yine bizden alıp ihraç ediyorlar. Türk demir çeliğinin şuanda şansızlıkları var. yakın olduğu ve etrafındaki ülkelerin hepsinde ya bir kargaşa var ya bir savaş var ya iç çatışma var, ekonomik krizler var, tabi dünya demir çeliği de bundan etkileniyor. Ama bizim şanslarımız var. KARDEMİR olarak bunu çok iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Bu detaylar fabrikanın kendi sırları. Türk demir çeliğinin belki de en kuvvetli kuruluşlarından birisi KARDEMİR. İşçi verimliliğinde dünyadaki fabrikalar bir işçiye 700 ton ürettiriyor, bizim ürettiğimiz ise 550 ton civarında. Biz 3 milyon tona çıktığımız zaman bu personelimizle kişi başı bin ton ürettireceğiz.'