KBÜ´DEKİ PANELDE NASIL AİLE OLUNABİLECEĞİ ANLATILDI

İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu´nda gerçekleşen panelde aile kurma, aile yapısı, aile içi iletişim ve eş seçimi gibi konularında önemli bilgiler aktarıldı. 

 Etkinliğe İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yakup Koçyiğit, panelistler ve öğrenciler katıldı. Panel İlahiyat Fakültesi öğrencisi Yusuf Topçu´nun Kur´an- ı Kerim Tilaveti ile başladı.

 “Sevgi ve aile bağı için evlilik gerçekleşmektedir”

 Panelin moderatörü İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer yaptığı konuşmada geleneksel olarak insan niçin aile olur diye düşünüldüğünde geçmişte güvenlik, ekonomik kaygılar ve nüfus artışının evliliklere neden olduğunu söyledi. Yücer günümüzde ise bu gibi sebeplerle evlilik düşünülmediğini; modern dönemde evliliğin sevgi ve aile bağı için gerçekleştirildiğini kaydetti.

 “Evlilikte güzellik veya yakışıklılık aranmamalı”

 Panelde ilk olarak İlahiyat Fakültesi İlk Öğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Canan Karakaş “Vaka örneği üzerinden aile üyelerinin birbirini sahiplenmesi” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Karakaş iki farklı aile yapısı ile ilgili yaşanmış bir aile hikayesini paylaştığı sunumunda anne - baba sevgisinin önemine ve ailenin çocuklara karşı olan davranışına değindi.   

 Karakaş aile kurarken eş seçiminde güzellik ya da yakışıklılık aranmaması gerektiğine de dikkat çekerek “Ailede güven olmalı, sevgi saygı olmalı ve çocuklarımıza gereken ilgi gösterilmeli. Çocuklarımızın ileride bize sahip çıkmalarını istiyorsak bizler de şuan çocuklarımıza gereken ilgi ve sevgiyi vermeliyiz.” diye konuştu.

 “Sevgiyi, merhameti görmeyen çocuklar bencil olur”

 İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Rektör Danışmanı Doç. Dr. İbrahim Işıtan ise “Aile içi manevi iletişim” konusunda konuşma gerçekleştirdi. Işıtan “En basit kavram ile aile tanımı erkek ve kadının bir araya gelmesi ile oluşur. Aile hem maddi hem de manevi ihtiyaçların karşılandığı yerdir. Ailede sizinle keyif alan ve o kişiyle sevgi bağınız oluyorsa çocuklarınızda bu sevgiyi görür. Sevgiyi gören çocuklar da mutlu ve huzurlu bir şekilde büyürler. Ailede duygusal ihtiyaçlar karşılanmalıdır.” şeklinde konuştu.

 Ailenin manevi temeller üzerine kurulması gerektiğini de kaydeden Işıtan “Ruhi anlamda birliktelik olmalıdır. Ailede sevgiyi, merhameti görmeyen çocuklar egoist olarak etrafına da bu özellikleri saçmaktadır. Eş seçiminde ve aileyi kurarken manevi mutluluğu yakalamalıyız.” dedi.

 “Sevgi bağı oluşturmalı ki ileride güçlü bireyler yetişsin”

 Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İsmail Ak da “Ailede ruhsal bozuklukların çevreye yansıması” başlığı altında çocuğun gelişimi ve aile içindeki sevgi bağını konu alan konuşma gerçekleştirdi.  

 Günümüzde sosyal ve ekonomik koşulların çekirdek aileyi zorunlu kıldığına vurgu yapan Ak şöyle konuştu: “Aile kutsal bir yere sahiptir. Çocuklara anne ya da babanın evet dediği bir konuda her iki taraf da aynı şekilde tutarlı davranmalıdır. Çocuğun ilk 6 yaş dönemi önemlidir. Kişilik ve gelişimi bu dönemde tamamlanır. Çocukla güvenli bir sevgi bağı kurulmalı, çalışan anne babanın ilk bir yaş döneminde o güveni çocuğa sağlaması önemlidir. Özellikle işe gidiyorsa çocuğa işinin bittiği zaman döneceğini söyleyerek onu hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını belirtmesi gerekmektedir. Bu yaş döneminde sevgi bağını oluşturmalısınız ki ileride güçlü bireyler yetiştirebilin. Bir evladın yapabileceğini hiçbir kimse yapamaz. Siz yaşlandığınızda size kim bakarsa baksın evladınızın gösterdiği sevgiyi kimsenin yerini alamayacağı gibi sizlerin de evladınıza vereceğiniz sevgiyi hiç kimse karşılayamaz.”dedi.