'O koridordan çok az kişi sağ çıkıyor.'

Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, ´Hocalı Soykırımı´ konferasında yaptığı konuşmada Ermenilerin o gece yaptığı vahşeti anlattı

GÜNCEL 26.02.2018 21:51:58 0

 

Karabük Üniversitesi Uluslararası İlşkiler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, Karabük Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından 100. Yıl Kültür Merkezi´nde düzenlenen ´Hocalı Soykırımı´ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Üniversitelilerin yoğun olarak katıldığı ´Hocalı Soykırımı´ konferasında Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, 'Hocalıdaki katliam her alanıyla soykırımdır. Ama buna rağmen kendi Türk Devletlerimizde bile bunu kabul ettirmekte sıkıntı yaşıyoruz. Ermenistan´a gelen bazı Türk Devlet Başkanları Ermenilerin yalandan yaptıkları bir abideye bile gül koyuyorlar. İster Azerbaycan olsun, ister Türkiye olsun devamlı ve istikrarlı şekilde politika yürütmüyor. Ermeniler kadar istikrarlı değiliz. Tabi ki güç bakımında Türkiye´yi geçemezler ama Ermenilerin güçlü bir lobisi var. Bir amaçları var. O amaca doğru yürüyorlar . Ayağımız tökezlese, Allah korusun hemen vurmaya hazırlar. Soykırım Yasası Amerika Birleşik Devletleri´nin elinde oyuncak gibi, istediği zaman atıyor, istediği zaman geri çekiyor. Azerbaycan´da yapılan bu vahşet eskilerden başlayan bir şeydir. Bu olayların asıll başlama yılları 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başıdır. Ermenilerin daha yoğun olduğu bölgelere bakacağız.' dedi./resimler/2018-2/26/2327009703605.jpg

'Benim gözümün önünde olan bir şeydi'

Hocalı Soykırımı´nın gözleri önünde olduğunu ifade eden  Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, Ermenilerin Türk düşmanlığının bitmediğini vurgulayarak kamuoyunda ´Ermenilerle barışalım´ diye bir algının olduğunu, bir zamanlar bununla ilgili açılımların ve açılımı destekleyen insanların olduğunu dile getirerek, 'Bunları çok büyük üzüntüyle izliyordum. 1992 zaten benim gözümün önünde olan bir şeydi. O bir tarafa tarihçi olduğum için geçmişi bildiğim için çok üzülüyordum.' dedi.

'Çünkü tarihi şartlar bunu gerektiriyor.'

Ermenilerin Osmanlı döneminde milleti sadıka olarak ifade edildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Memmedli, Ermenilerin Osmanlı´yla hiçbir sorunlarının olmadığını ifade ederek, 'Türkle sorunu vardır. Ermeniler rahat bir şekilde yaşadıkları halde 19. yüzyılın sonunda II. Abdülhamid döneminde isyanlar başlar. Bunların bir Kafkasya göçleri var. Sınır bölgesi olacak, kendilerine yakın olan bir yere göç edecekler. Burası Rusya´dır. Rusya İmparatorluğu´nun amacı sadece Osmanlı´yı yıkmak olduğu için Ermenilere destek çıkıyor. 1. Dünya Savaşı´nda Rusya İmparatorluğu Ermenilere devlet kurma vaadi veriyor. Nerede? Osmanlı topraklarında. Çok şükür Osmanlı buna imkan vermiyor. Sonuçta Rusya dağılsa bile Kafkasya´da bir Ermeni devleti kuruluyor. Bu devletin kurulmasına Osmanlı izin veriyor. Çünkü tarihi şartlar bunu gerektiriyor.' dedi.

'19. yüzyılın sonunda 1 milyon olma şansı yok.'

1915 yılında Ermenilerin sözde soykırım iddialarına da dikkat çeken Yrd. Doç Dr. Marziye Memmedli, 'Biz bunun yalan olduğunu zaten biliyoruz. Kafkasya´nın genel ahalisi 5 milyonu bulmuyor. 3-3.5 milyonu Türk´tür. Bugün ki Ermenistan Cumhuriyeti´nin yerinde hiç Ermeni yok. 2. Rus-İran Savaşı zamanında Türkmençay Anlaşması maddelerinden birisi de Ermenilere aittir. 40 Bin Ermeni´nin İran´dan Kafkasya´ya yerlestirilmesi. Ruslara Müslümanların arasında ittifak olacağı hristiyan biri lazımdı. Gürcüler zaten muttefiklik yapmıyordu. Bu sadık millet Ermeniler oldu 1988 Türkmençay Anlaşmasıyla Ermeniler Kafkasya´ya ayak basıyor. Ruslar, toprak veriyor, ev veriyor, para veriyor, destekliyor. 80 binde Osmanlı´dan Ermeni getiriyorlar Kafkasya´ya. Neredeyse 120 bine denk geliyor. 19. yüzyılın sonunda 1 milyon olma şansı yok.' dedi.

'Türkiye Cumhuriyeti karşısında durma güçleri yok.'

1918´de Ermenistan Cumhuriyeti kurulduğunda Osmanlı´nın izin vermeye mecbur kaldığını Ermenilerin Karabağ dışında Van´da devlet kurmak istediklerini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Memmedli, 'Ermeniler için esas ana toprak Van. Osmanlı da tek şartla izin veriyor. Osmanlı´nın dışında bir ülke. Azerbaycan Türkleri ile Türkiye ile sıkışacak bir yer olsun istiyorlar. Sağında Osmanlı solunda Azerbaycan. Karar veriliyor kuruluyor. Diyorlar ki bütün Kafkasya arazisinde bütün Ermenileri toplayacaksınız. Ermeniler sadece Türkiye´den Azerbaycan´dan toprak istemiyorlar. Gürcülerden bile toprak istiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti´nin tarihine baktığınızda ilk savaş Ermenilerle. Türkiye Cumhuriyeti´nin karşısında durma güçleri yok. Savaş 1 ay bile sürmüyor. Doğu cephesindeki ordu Gümrü´ye gelir. Erivan´a girecek. Soyvet Rusya´nın ricasıyla girmezler.' dedi.

/resimler/2018-2/26/2327517673406.jpg'Ermenilerin yaşama sebebi bir Rusya iki İran´dır.'

Gümrü Antlaşması ve ardından Kars Antlaşmasıyla doğu sınırımızın çizildiğini ifade eden Memmedli, 'Ermenistan´da o anlaşmayı tanımıyor. Sınırları kabul etmiyor. ´Rus baskısıyla yaptık.´ diyorlar Türkiye Cumhuriyeti´nin sınırlarını tanımıyorlar. Bolşevikler Rusya Devleti´nin hayrına olan bir adım atıyorlar. Azerbaycan ve Türkiye´yi birleştirecek sınırı kaldırıyorlar. Azerbaycan Kafkasya doğusunda ortada Ermenistan sonra Türkiye. Ermenistan´la Azerbaycan arasında Zengezur toprakları var. O bölgeyi alıyorlar. Azerbaycan ve İran altta kalıyor. Bu şekilde Ermenistan´a veriliyor. O bölgeyi aldıktan sonra 15 milyon kilometre araziyi alıyorlar. Ermenistan 129 bin kilometreye ulaşıyorlar. Türkiye´yle Azerbaycan kara sınırını alıyorlar. Şuan kara sınırı Nahcivan´dan doğru var. Azerbaycan´ın Nahcivan´a bağlı olması Kars Antlaşması zamanında. Türkiye´nin daha çok üzerinde durduğu şey Nahcivan´ın Ermenilere verilmemesi. Nahcivan´ın işgal edilmeme sebebi Türkiye´dir. Eğer Ermeniler Karabağ Savaşı´nda Nahcivan´a saldırsalardı Türkiye müdahil olurdu. Tek sebebi Türkiye´nin garantör devlet olmasıdır. Ermeniler istediklerini yapamıyorlar. İran tarihten Azerbaycan ile düşman nedeni Azerbaycan Türklerinin çoğunun İran´da Güney Azerbaycan´da olmasıdır. İran Devleti, Azerbaycan güçlenirse Güney Azerbaycan´ın bağımsızlığı isterse diye hep korktuğu için. Ermenilerin yaşama sebebi bir Rusya iki İran´dır.' dedi.

'Türklerin Ermenilere olan düşmanlığıyla ilgili kitap yayınlıyor.'

2. Dünya Savaşı sonunda Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında çıkan sorunların sebeplerinden birinin de Ermeniler olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, 'Türkiye´ye güçleri yetmeyince saldırdıkları Azerbaycan Türkleridir . 1946´da toprak iddiaları başlar. 1948 yılında Moskova´ya müracaat ederler. Ermenistan´da Ermenilere yer olmadığından oradaki Azerbaycan Türklerinin Ermenistan´a ya da Orta Asya´ya sürülmesini Ermenistan topraklarının boşaltılmasını istiyorlar. ´Dışarda oturan göç eden Ermeniler Ermenistan´a dönmek istiyorlar dönecek yer yok.´ 1948 yılında Azerbaycan Türklerini Sovyetlerin yardımıyla kovuyorlar. Ruslar Orta Asya´ya göndermiyorlar, Azerbaycan´a gönderiyorlar. Azerbaycan´da da belirli yerler var. Çok mümbit olmayan yerlere yerleştiriyorlar. Stalin öldükten sonra bütün kararlar kalktığı için bu da kalkıyor. 1985 yılında Sovyetler´de hakimiyete Garbacov gelir. 1988 yılında Sovyetlerin neredeyse bütün etnik karışıklıkların olduğu bölgelerde sorun yaşanır. Özellikle Kafkasya bölgesidir. Ermeniler daha faaller. Garbaçov´un en yakın danışmanı Ermenilerin liderlerinden birisiydi. Hocalı faciasında direk iştirakçi olan biri. orada Türklerin Ermenilere olan düşmanlığıyla ilgili kitap yayınlıyor. Ermenilerde olan milliyetçiliği daha çok fişekliyorlar.' dedi.

'Niye biz dostça bakmalıyız?'

Ermeni seven bir kesimin var olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Memmedli, 'Ermenileri sevmiyorum diye değil, Türkler zaten tarihlerine baktıklarında Türkiye´ye de en çok sorunu Ermeniler yapmışlar. Bunu düşünerek insan nasıl unutkan haline gelir? Bir de şu var. Pişman değiller. Alman halkı özür diledi. Yahudilere iyi davranıyor tazminat ödedi. Ama Ermenilerin böyle bir durumu yok ki. Bunların affedilecek tarafı yok ki. Bizi bugün verseler, yine bizim camiye toplar yakarlar. Bizim Ermeni komşular vardı. Gayette iyi yaşıyorduk. İçlerinde bir şey varmış demek ki. Biz niye unutuyoruz? Bağımsızlık bildirgelerinde bile ´Batı Ermenistan topraklarını geri alacağız.´ diyor. Amasya´ya kadar geliyor. İç Anadolu´ya kadar Türkiye topraklarını istiyorlar. Niye biz dostça bakmalıyız? Neden? Ermeniler, Rusya ve İran ayakta olduğu için yaşıyor. Yaşanacak bir cumhuriyet değil. Fakirler sıkışmış durumdalar. Aç, fakir kalmalarına rağmen istek ve amaçlarından vazgeçmiyorlar.' diyerek bazılarının giyip görmelerinin gerektiğini ifade etti.

/resimler/2018-2/26/2329101268730.jpg'Dedelerinin doğduğu toprakları kendi toprakları olarak görüyorlar'

Bir gazetede gördüğü yazıdan bahseden Yrd. Doç Dr. Marziye Memmedli, 'Halk bize düşmansa bende düşman olurum. Bu muhabir gidiyor. Gençlerle görüşüyor. Hepsi üniversitede okuyorlar. ´Siz nerelisiniz?´ diye soruyor. Kadına diyorlar ki 15-20 kişiden 1´i Erivanlı olduğunu söylüyor. Biri Vanlı, Biri Amasyalıyım diyor. Kadın tabi bunları anlamıyor. Hasta olduğunu sonra görüyor. ´Nasıl olabilirsiniz?´ diyor. ´Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mısınız?´ diyor. ´Hayır´ diyorlar. ´Biz doğmadık. Dedelerimiz orada doğdu.´ Dedelerinin doğduğu toprakları kendi toprakları olarak görüyorlar. Bu hastalık değilde nedir?' dedi.

'O koridordan çok az kişi sağ çıkıyor.'

Ermenilerin vahşetini bugünde hatırlayan hakikati gören insanların var olduğunu ve bunun iyi bir hal olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Memmedli, 'Ermeniler ilk fırsatta vahşilik yapıyorlar. Sadece öldürmüyorlar. Savaşırsın öldürürsün. Bunlar böyle yapmıyor. Önce kuşatıyorlar. 25´i 26´ya bağlayan gece. Sonra koridor bırakıyorlar. ´Buradan kaçın´ diyorlar. O koridordan çok az kişi sağ çıkıyor. Çünkü çapraz ateş altına alıyorlar. Rehinelerde var. Kaç kişi öldürüldü, bunlar belli değil. Kafalarını kesip top oynuyorlar. Kadınları kızları anlatamıyorum bile. Kaç kişi intihar ediyor o yüzden. Dönen rehinelerin bir çoğunun böbrekleri yok. Hocalı faciası zamanında bütün aileyi, baba, anne, dede, çocuklar yok hepsini öldürmüşler. Kundaktaki çocuğa kadar yapıyorlar ve konuştuğumuz yıl 1992 yılı.' dedi.

'Bunları unutmak mümkün değil.'

1918´den 1992´ye kadar Ermenilerin zihniyetinin hiç değişmediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, 'Ermenilerin Türk nefreti değişmemiş. Arşiv belgelerini okuyorum aynısı. Çocukları duvara çiviliyorlar. Hamile kadının karnını kesiyorlar. Hocalı´yla ilgili belgeselleri görüyorsunuz. Gece kameraman gidiyor. İlk gün çektikleri cesetlerde bir şey yok. 1 gün sonra geliyorlar cesetlerin hepsinin üzerinde, kadınların göğüslerini kesmişler. Kafatasını yarmışlar, derilerini soymuşlar, kulaklarını kesmişler. Cesetleri üzerinde bunları yapmışlar. Dünyada 2 halk var. Sırplar ve Ermeniler. İkisininde Türklere olan nefreti. Bunları unutmak mümkün değil. Unutturmaya izin vermememiz gerekiyor.' dedi.

'Tarih tekrar eder. Unutmamak lazım. '

Bolşevikler´in Ermenilerin 1918 yılında yaptığı vahşeti silmeye çalıştığını Azerbaycan Türklerine Ermenileri ´Dostlardır, kardeşlerdir.´ şeklinde öğretildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli, 'Türküz ya, affediyoruz. Büyüğüz ya. Yanlış bir şeydir. Tarih tekrar eder. Unutmamak lazım. O zaman büyük davrandılar unutmaya çalıştılar. Komşumuz vardı Ermenilerin kardeşini öldürüp kuyuya attıklarını söylüyordu. Biz ´100 yıl önce olmuş. Onlarla bunlar bir mi?´ diyorduk. Ermeniler birinci sınıfa giden çocuklarını yalancı soykırım anıtının önüne götürüyorlar. Ermeniler Sovyet döneminde bile 5-6 yaşındaki çocuğunu götürüp ´Al sana Türk´ün yaptığı.´ diye götürüyor.' dedi./resimler/2018-2/26/2339270343206.jpg

'Ermenilerde Türk kimliği düşmanlığı var.'

Türk çocuklarının, Türk gençlerinin iyi yetiştirilmesi, dostun kim düşmanın kim olduğunun öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr Memmedli, 'Ermenilerde Türk kimliği düşmanlığı var. 1918 yılında Ermeni vahşeti zamanında bütün Müslümanları öldürüyorlar. Kafkasya´da azınlıklar vardı. Onları da öldürüyorlar, kesiyorlar Türkler gibi. Bunların hem dini, hem Türk olarak düşmanlığı var. Bizde Hocalı´yı 26 senedir bunun için hatırlıyoruz. Ermenilerin bu vahşetini gördüğümde 14 yaşındaydım. Televizyonlarda gösteriyorlardı. Hiçbir zaman unutmayacağım.' dedi.

'Utanmadan yayınlıyorlar.'

Hocalı´da yapılan soykırımda çekilen fotoğraflafların Amerika´da sergilenmesine de değinen Yrd. Doç. Dr. Memmedli, 'Orada öldürdükleri kız çocuklarını Amerika´da sergi yapıyorlar. Resim siyah beyaz bir resim. Bunu 1915´te Türklerin yaptığı diye lanse ediyorlar. Utanmadan yayınlıyorlar. Biz elimizdeki gerçekleri gösteremiyoruz Dünyaya . Biz kendi tenceremizde kaynıyoruz. Dünyaya çıkaramıyoruz. Ermeniler nasıl yapıyorsa Türkiye´nin de yapması lazım. Türkiye büyük bir devlet Ermeniler karşısında duramaz. Bir gün bu bizim başımıza büyük bir problem olacak. Devlet politikası içinde Ermenilere karşı bir siyaseti koymak gerekiyor.' dedi.
 
Konferansta Azeri kelimesiyle ilgili sorulan bir soruya yanıt veren Yrd. Doç. Dr. Marziye Memmedli,  'Azeri Türk´ü diye bir şey yok. Azerbaycan Türk´üyüz. İlk defa Azeri kelimesini Türkiye´de duydum. İran´dan geçen bir kelime.' derken şuan Azerbaycsn arazisinin yüzde 17´sinin işgal altındad olduğunu ifade etti.
 (SOD)

Cumartesi 26.2 ° / 5.5 °
Pazar 19 ° / 6.7 °
Pazartesi 20.1 ° / 10.6 °