Okula ilk kez başlayan çocukların kendilerini güvendi hissetmesinin önemli olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erhan Alabay, bunun için en büyük
Türkiye´de 18 milyona yakın okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisi için 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı 18 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Yeni eğitim ve öğretim yılında ilk kez okula gidecek okul öncesi, anasınıfı, ilkokul 1´inci sınıf ve ortaokul 5´inci sınıf öğrencileri ise okula uyum eğitimlerine bir hafta önceden başladı. Uzmanlar, okula ilk kez başlayan çocukların kendilerini güvendi hissetmesinin önemli olduğuna vurgu yapıyor. Çocukların ilk defa gittikleri yerlerde istenmeyen davranış göstermesi, ağlamaları, anne ve babanın kucaklarından inmek istememeleri gibi davranışların hepsi kendilerini güvende hissetmemelerinden kaynaklandığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erhan Alabay, “Bu durum çocuktan çocuğa farklılık gösterse de, bu oldukça doğal ve beklenen bir durumdur. Fakat en önemli durum çocuğun bu süreci hızlı ve sağlıklı bir şekilde atlatması için verilecek olan destektir” diyor. Okul ile ilk defa tanışan çocukların farklı bir ortama ve farklı kişilerle bir arada olacağı için kaygı içinde olduklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Alabay, okula yeni başlayan çocuklarda istenmeyen davranışlarla oldukça sık karşılaşıldığı bilgisini paylaşıyor. Yrd. Doç. Dr. Alabay, okula yeni başlayan çocuklarda görülen istenmeyen davranışları şöyle sıralıyor: “Okula gitmemek için evden çıkmak istememe, okula gittiklerinde anne-babalarının kucağından inmek istememe, ebeveynlerine sarılarak onlardan ayrılmak istememe, sınıf arkadaşlarından uzak durup, etkinliklere katılmak istememe, sınıf içerisinde sürekli olarak ağlamaklı veya üzüntülü olma, anne-babasının ne zaman geleceğini sürekli olarak öğretmenine sorma ve rutin işlerin düzeninin bozulması (yemek yememe, uykuya direnme gibi.)”
Aşırı bağımlılık ve özgüven eksikliği uyumu zorlaştırıyor
Her çocuğun okula uyum sürecinde aynı tepkileri eşit seviyede vermediğini, çocuktan çocuğa farklılık gösterdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Alabay, “Bazı çocuklar okula uyum sürecini çok kolay atlatırken, bazı çocuklar bu süreci çok sancılı atlatabilir. Bu durumu etkileyen birçok faktör vardır. Özellikle anneye aşırı bağımlılık, özgüven eksikliği, aile içerisinde yaşanan huzursuzluklar, anne baba tutumları ve okul kavramı hakkında yanlış kanılar çocuğun okula uyumunu olumsuz etkileyecek ve bu süreci zor hale getirecektir. Bazen çocuklar okula gitmeyi anne-babası tarafından cezalandırılmış ve evden uzaklaştırılmış olarak algılayabiliyor ve bu durumdan dolayı da okula gitmek istemeyebilir. Ayrıca çocuğun yeni bir kardeşinin olması veya bir yakınını kaybetmesi okul dönemine denk gelmiş ise okula uyum sürecini zorlaştırabilir” diye konuşuyor.
Anne-babalar uyum sürecini kolaylaştırabilir
Ebeveyn kaygıları okula uyumu engeller
Çocukların okula uyum sürecinde en önemli hususlardan birini ‘ebeveynlerin kaygıları´ olarak nitelendiren Yrd. Doç. Dr. Alabay, “Eğer ebeveynler kaygılı olurlarsa, çocuklara da bu kaygı yansıyacaktır. Bu nedenle çocuğun uyum süreci de zorlaşacaktır. Ebeveynlerin çocuklarının okula hazır olduğuna emin ve kararlı olması ve gideceği eğitim kurumunun çocuğu için en iyisi olduğunu düşünmesi; hem ebeveynleri hem de çocuklarının kaygılarını gidermesini sağlayacaktır” diyor.
Yrd. Doç. Dr. Alabay, çocuklarına okula uyum sürecini sıkıntısız geçirmek için ebeveynlere şu önerilerde bulunuyor: “Çocuklarda okul kavramını olumlu bir şekilde oluşturmak için okulla ilgili kitaplar veya hikâyeler okunabilir. Okula başlamadan önce küçük oyun grupları ile desteklenebilir. Sevdiği oyun veya oyuncaklar okula götürtülüp, diğer akranları ile oynaması sağlanabilir. Çocuğun en keyif aldığı oyun listeleri hazırlanıp, öğretmenlere verilebilir. Bu şekilde okulda en sevdiği oyunlar oynatılabilir.”