1988 yılında Safranbolu’da dünyaya gelen Galip Özmen, ilköğretimini Emek İlköğretim Okulu’nda okudu. Liseye Bartın Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nde okuyan Özmen, lisans öğrenimini Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Ana Bilim Dalı`nda tamamladı. Galip Özmen, şiire olan tutkusunu ise şöyle anlattı:
YOLCU KIZ’a önsöz:
Başta dîvân edebiyatıyla hemhâl olarak şâirlerin dünyasını anlamaya çalıştım. Fuzûlî’ler, Avnî’ler, Muhibbî’ler gibi.. Sonra hepimiz okumuşuzdur Behçet Necâtigil, Necip Fâzı, Nâzım Hikmet gibi ustaları. Ve her birinde gördüğüm, tek bir şeydi.. Köz gibi yanan bir yürek (ki dikkat edersek batı dillerinde karşılığı yoktur bu kelimenin kalp olarak geçer.. Yani bizim dilimiz zengindir) ve bu yüreği dillendiren sözcükler, cümlecikler. Yıllardır içimde biriken duygular ilk olarak bu şiirle ortaya çıktı ve taşıran son damla, okuduğum “KUBUZLAR” adlı Prof. Dr. Nihat BOYDAŞ’ın kitabı oldu.
Şiirim, bir ustalık yarışına girmiş maraton koşucusu işinden çok yalnızca hasretini, yanmışlığını ve sevdasını esas anlamıyla “yârenlerle” paylaşmayı, dertleşmeyi, başka deyişle meşk etmeyi amaçlayan bir dostun yazmış olduğu muhabbet mektubu esintisini görebilirsiniz.
Bir büyüğümün dediği gibi;
- Bu da şiir mi? sorusunun cevabını, şiirin problemlerini bilen, hoşgörülü okuyuculara bırakıyorum.
galip özmen
Genç Şairin O Şiiri
YOLCU KIZ
Yürüyüp ağardan alımlı, geçti yolcu kız,
Erimiş lâv demir , akar derinlere
Yürüyor yolcu kız uzaklara , sessizce ..
Gözlerin yaşarmış .. Dumandan mı ne ?
Kül , bırakır kendini boşluğa
Sigarada alev ateşten inci ,
Yerde parçalanmış kül , dağlanan yüreğim mi ?
Turuncuya çalan gökyüzü , körpe yanakları gibi,
Güneş batmak üzere , bu yük felç edici ..
Bir soğuk ürperti tartaklıyor tenimi
Uzaklara yollanan saltanat arabası,
Sırtında , işte aşkım !
Düşer ayrılığın soğuk tasası .
Kundura tırmanıyor yalnızlık patikasından,
Döşeli taşlar sıralanmış , hepsi matem havasında
Taş ev derler bir konak , hemen yanıbaşımda.
Zorlaşıyor tırmanış meşakkat yokuşunda
Yukarıda huzur tepesi , az kaldı ulaşmaya,
Adı dillerde , tebessümde , Hıdırlık ..
Menzile vardım , karşıdan selam veriyor İzzet Paşa ..
Koca Köprülü heybetli , yanında ulu çınar yâreni
Tütünümde alev lavdan deli .
Önümde taze demli safran , yanında bal,
Avun Galip avun ne çıkar,
Umut ve bekleyiş ..
Kahrolası , batası ..
Yolcu kız çoktan yok oldu
Âh dostum , güzel Safranbolu..
Küllük dolu , bu son sigara,
Dağılır külleri birazdan rüzgârlara ..
galip özmen .
3 Eylül 2013 Safranbolu