Ürolojik hastalıklarda yeni nesil tedaviler

Öncelikle Transüretral Enükleasyon Bipoler (TUEB) ameliyatı hakkında konuşan Kaynak, TUEB´in, prostatın idrar kanalından girilerek kapalı yöntem ile çıkartılması demek olduğunu söyledi. Kaynak, “Prostatın kapalı olarak çıkartılması ameliyatı zaten vardı ama bu ameliyat sonrasında prostatın tekrarlamasıyla ilgili problemler oluyordu. Yüzde 15-20 vakada prostat nüksediyordu. Çünkü doku kalıyordu. TUEB ile prostatı tamamen total olarak çıkartıyoruz. Prostat dokusu kalmıyor ve tekrarlama olasılığı olmuyor. TUEB altın standart uygulanan bir yöntem” dedi.
Mikroskopik varikoselektomi ile ilgili bilgi veren Kaynak, “Varikoselektomi, erkeklerde sık görülen bir hastalık. Kısır erkeklerde görülme oranı daha da artmakta. Bu ameliyatta 1-2 santimetrelik bir kesi yapılıyor, ameliyat da mikroskop ile yapılıyor. Bu ameliyattan sonra yüzde 70-80 oranda sperm seviyeleri düzeliyor. Bunun gebelik oranlarına yansıması ise yüzde 30 seviyesinde oluyor” ifadelerini kullandı. 
BÖBREKTEKİ TÜMOR YA DA BÖBREĞİN TAMAMI KAPALI YÖNTEMLE ALINABİLİYOR 
Kaynak, laparoskopik nefrektomi yani kapalı yöntemle böbreğin alınması hakkında da konuşarak, şunları söyledi: “Böbrek çürümüş olabiliyor, küçülmüş olabiliyor, böbrekte tümör olabiliyor. Böbrekteki kitle küçük ise sadece kitleyi, ama kitle çok büyük ise böbreğin tamamını bu ameliyat ile kapalı yöntemle çıkartabiliyoruz. Mümkün olduğu kadar kitleyi çıkartıp böbreği yerinde bırakmayı tercih ediyoruz. Ama bu mümkün değilse böbreğin tamamını alıyoruz. Bu ameliyatta böbrek yollarındaki darlıklara müdahale edebiliyoruz, böbrek taşlarını da çıkartabiliyoruz. Sırtta açılan 1-1 buçuk santimetrelik bir kesi ile içeri giriyoruz. Hasta ertesi gün işine gücüne dönebiliyor.” 
Retrograde İntrarenal cerrahinin, böbrek taşları ve böbreğin içindeki tümörler için yapılan lazer cerrahisi olduğunu ifade eden Kaynak, “Genetik, beslenme, çevresel faktörler ve metabolik sebeplerle böbrekte taş görmekteyiz. Bu ameliyatta lazer ile taşı çamur haline getiriyoruz. Çamur da bu işlem esnasında akıp gidiyor” dedi. 
BU HASTALIĞI KADER OLARAK GÖRMEYİN 
Kaynak, kadın üriner inkontinans yani kadınlarda idrar kaçırma ameliyatı hakkında da bilgi verdi. Kadınlarda idrar kaçırmanın sebeplerinden söz eden Kaynak, “İdrar kaçırmanın sebepleri nörolojik veya anatomik sebeplerden olabilir. Çok fazla sayıda veya zorlu doğum geçmişi, kronik kabızlık yaşayan kişiler ve ağır işlerde çalışanlarda da bu idrar kaçırma görülebiliyor. Özellikle öksürüp hapşırırken idrar kaçırma meydana gelebiliyor. Kasları kuvvetlendirici egzersizler bunda engelleyici olabilir” diye konuştu. 
Bu hastalığın tedavisi için pek çok cerrahi yöntem uygulandığını dile getiren Kaynak, kadın üriner inkontinansın en çok uygulanan altın standarttaki yöntem olduğunu söyledi. Kaynak, “Bu yöntem, vajinadan yapılan bir ameliyattır. Yaklaşık 15 dakika sürüyor. İdrar kanalının altına özel yama koyuyoruz. Bu bir destek ameliyatıdır. Bu ameliyattan sonra hastanın idrar kaçırma sorunu düzeliyor. Bu ameliyatın 5 yıl için başarı oranı yüzde 90” dedi. 
Kadınların idrar kaçırma sorununu önemsemeleri gerektiğini vurgulayan Kaynak, “Özellikle yaşlı hastalar bunu bir kader olarak görüyor. Bu bir kader değil. Bu durum 15 dakika süren, yüzde 95 başarı olasılığına sahip çok basit bir ameliyat ile çözülebiliyor. Hem sağlık için hem de hastanın yaşam konforu ve psikolojisi için mutlaka düzeltilmesi gereken bir durum” diye konuştu. 
BÖBREKLERİ KORUMAK İÇİN ALTIN KURAL 
Son olarak böbrek hastalıklarından korunmak için çok basit ve kısa bir öneride bulunan Kaynak, “Böbreklerimizi korumak için altın kural, günde 2 litre su içmek ve gereksiz ilaç kullanımından kaçınmaktır” dedi.