Vergili, “Mehter Geleneği Ve Adabı Tahrip Edilemez”

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, “Burada kelimelerin çarpıtılmasının bir anlamı yok. Ben görev sürem içerisinde 2 tane bayan Belediye Başkan Yardımcısı ile çalışmış birisiyim. Biz hanımlara nasıl değer vereceğimizi çok iyi biliyoruz. Ben muhafazakâr birisiyim. Kendime göre inançları olan, inançlarını ona göre değerlendiren ve bu konuda hassas birisiyim. Bunu hemen politik bir malzeme yapıyorlar.

Mehteran takımı insanları savaş meydanlarına götürüp, savaşta tüm hareketlerini sağlayan ve insanların o müzik ile beraber bakın Fatih´in İstanbul´u fethinde 300 tane mehteranın birden çalmış olduğu müzik ile hiç kimse düşünmeden surlara çıkıp Ulubatlı Hasan´ın şehit olduğuna şahit olunmuş. O müziğin vermiş olduğu ruh ile, inanç ile. Ve mehteranda çok büyük özellikler vardır. Evliya Çelebi´nin de hatıralarında vardır, okusunlar. Mehteran sağ ayak ile başlar. Sağ ayakla başladıktan sonra Rahim Allah der, sola dönerken Kerim Allah der. Mehteran sağa ve sola dönüşlerde Allah zikri ile yola devam eder ve mehteranın sonunda mehteran duası okunur. Sonra en son kısımda kısa bir ayet okunur ve 3 defa Allah der. Tüm mehteran Allah der ve mehter biter. Bu kadar önemlidir. Hiç bir şehvet duygusu yoktur. Yalnız insanın ilahi duygularını kabartan, bir an için Allah´a teslim olmak için meydanlara sevk edilir.

Mehteranda kadın figürü hiç bir zaman olmamıştır. Çok önemlidir. Her türlü düzeni mehteranla kurar padişah. Şeb-i Aruz törenleri bir gösteri olarak düzenleniyor ama bu bir zikirdir. Mevlevi tarikatının bir zikridir bu ve mesnevide, semayı idare eden şeyh makamında kişi her zaman erkektir ama şu andaki içler acısı tabi. Bazı düğünlerde de şu anda mesnevi gösterisi düzenleniyor. O bir gösteri değildir. Şimdi cevap verelim. Burada bunu hemen kapıp 'Vay efendim kadınlar abdestsizdi, değildi' diye propaganda yapmak, 'Sen kadınlara abdestsiz mi dedin? Yok kadınlar bunu yapamaz mıydı?' gibi propaganda yollarına girmekten çok daha yanlış bir şey yoktur. O arkadaşıma ben buradan şunu söylüyorum. 'Ya sen düşündüğün gibi yaşa veya inandığın gibi yaşa'. Ben inandığım gibi yaşıyorum. Bunların üstüne de propaganda yapmam. O zaman bu basın açıklaması yapan kadın başkana söylüyorum. Gelsin mehteran gibi giyinsin, mehter başı olsun bizde o nu alkışlayalım. Ne söylediğini, ne yaşadığını bize kendisi güzelce ifade etsin.

Ben kadınlarımız için ne abdestsiz derim, ne başı açık olana, ne başı kapalı olana karışırım. Ama insanlar içlerindeki inancı nasıl yaşarsa ben ona bakarım. Bugün başı açık olup da 5 vakit namazını kılan dünya kadar insan tanıyorum. Yine başı kapalı olup da namazını kılmayan dünya kadar insan tanıyorum. Bunların hiç birisi beni ilgilendirmez ama bu bir inanç meselesidir. Benim ona vereceğim tek cevap budur. Eğer kendisi arzu ediyorsa yine kendisini fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla tesettürlü. Fotoğraflarda görüldüğü gibi aynı kıyafetleri giyip mehteranın başına geçsin. Mehteran başına da çorbacı başı derler. Kendisi geçsin mehteranın başına çorbacı başı olsun.

Tekrar söylüyorum, ya düşündüğün gibi yaşa, ya inandıklarını söyle, ya düşündüklerinden demagoji yapma, siyaset yapma. Senin siyasi bilgilerin veya dini bilgilerin buna yetmez. Hayatım boyunca gitmediğim âlim, dinlemediğim ilim adamı olmamıştır. Yine okuyabildiğim kadar fıkıh kitabı okumuşumdur. Kalkıp da bununla ilgili bize ne atanmış aday ders vermeye kalksın, ne de kız kardeşimiz ya da başkanımız bize ders vermeye kalksın. Bununla ilgili de demagoji yapıp da oy avcılığına düşmesinler. Ben yine tekrarlıyorum bu bir şovdur, bu bir ayıptır. Mehteran takımını istismardır. Aynı şekilde Şeb-i Aruz törenlerindeki kadın idaresinden farklı değildir. İstedikleri gibi din âlimlerine sorsunlar. Ben fetva makamı değilim. Bazı şeyleri yakıştıramadığım için söylüyorum. İsteyen istediği gibi şovunu da yapsın.” dedi.