Oğuzhan DOĞAN


10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

Gün geçse de biraz içimi dökeyim istedim. Yaklaşık 10 yıldır ne tam içinde ne tam dışında basın camiasının içinde bulunuyorum. Zannedersem üç beş kelime yazmakta benim hakkımdır diye düşünüyorum.


 

Gün geçse de biraz içimi dökeyim istedim.
Yaklaşık 10 yıldır ne tam içinde ne tam dışında basın camiasının içinde bulunuyorum. Zannedersem üç beş kelime yazmakta benim hakkımdır diye düşünüyorum.
Kimilerinin 10 Ocak´tan 10 Ocak´a hatırladığı, kimilerinin büyük önem verdiği bir meslektir GAZETECİLİK. Çiçekler, davetler, hediyeler, ziyaretler, mesajlar.
Sosyal medya ve internet haberciliğinin yaygınlaştığı, ekonomik olarak dar bir dönemde olunan şu zamanlarda gazeteci olmak, ayakta durabilmek hiçte kolay değildir.
Gazetecilik, önüne gelenin site kurduğu, iki yazı yazanın kendini gazeteci zannettiği, sosyal medya hesaplarından habercilik yapanların, oturduğu yerden haber yazanların, biri yazar, biri fotoğraf çeker, birimden atarlar denilerek basite indirgenen bir meslek haline geldi. 
GAZETECİLİK ÖLÜYOR 
Bir gazetenin çalıştırması gereken asgari çalışan sayısı 4. Sigorta primleri, stopajı, vergisi derken her geçen gün gazeteler zarar etmekte ve asıl verilmesi gereken değer verilmemektedir. 
Resmi ilanlar için zam geldi. Ancak gazete maliyetlerine gelen zamlarla karşılaştırıldığında verilen zam için hiç yoktan iyidir denilse de gazeteler için gelecek pek de parlak değil.

Kimin kimle yiyip içtiğini, kimlerin kimlerle el altından işler yürüttüğü bilirim. Gazetecilik birinin ayağına basıp lokmasını almaksa şüphesiz ayağa basanı da ayağına basılanı da takdir etmek lazım. Zaten ayağına basılan da ayağına basana saygı gösteriyor ya neyse ikisi de aynı gemide.

Gerçekten çalışan, gerçekten bu mesleğin hakkını veren, mesleğin cefasını çeken bütün GAZETECİ arkadaşlarımın, ağabeylerimin, ablalarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü´nü kutlar, Mutlu, sağlıklı, refah seviyesinin daha yüksek olduğu günler görebilmelerini Yüce Allah´tan dilerim.