Nurten Ertekin


ANNENİN GÖZÜNDEN

Hemen hemen hepimizde bir yeni yıl merakı var.


Hemen hemen hepimizde bir yeni yıl merakı var. Neden kutladığımızı, neyi kutladığımızı, o kadar da unutmuşuz ki… Çocuklarımızın kafasında değişik süsler, evlere gelen eğlence amaçlı yiyecek ve içecekler, oyunlar vs. Biz neyi kutluyoruz?

Biz aslında “Hz. İsa´nın doğumundan yaklaşık 350 yıl sonra Roma´da ortaya çıkan Roma imparatorunun güneşperestlik ile Hristiyanlığı birleştirerek 25 Aralık Hz. İsa´nın doğum günü olarak kabul edilen ve bu eğlencelerin 1 Aralık tarihine kadar uzayan” bir günü kutluyoruz. Oysaki bizim çocuklarımıza anlatmamız gereken ne kadar da güzel bayramlarımız, dini değerlerimiz, örf ve adetlerimiz var. Ama biz bayramlarımızı artık yalnız ya da bir yerlerde tatil yaparak geçiriyoruz. Sonra da “aman, artık bayram mı kaldı. Şimdiki nesil büyük küçük bilmiyor.” diyoruz. Yoo, aslında o nesli bizler yetiştiriyoruz. Medeni olalım, Avrupalılaşalım derken kendi değerlerimizi unutuyoruz. Ne güzel demiş Mehmet Akif Ersoy ;

“ Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? “

Sanırım biz ebeveynler olarak ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, neden gibi soruları sorarak önce kendimizi sonra da geleceğin ışıkları olan çocuklarımızı yetiştirirken nelere öncelik vermemiz gerektiğini daha iyi anlamalı, araştırmalı ve bilgili olmalıyız. Artık uyuma zamanı değil, uyanma zamanı! Bilgili dürüst, doğru, imanlı ve güzel çocuklarımız olsun. Hem bize, hem vatana ve millete, devlete faydalı evlatlarımız olsun. Önce biz bilinçlenelim sonra da canımız olan evlatlarımızı bilinçlendirelim.

HAYDİ UYAN TÜRKİYE…