Oğuzhan DOĞAN


DEĞİŞEN ANLAYIŞLAR

DEĞİŞEN ANLAYIŞLAR


6 Şubat 2008, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilk resmi başörtüsü serbestliği için tartışma ve oylama yapıldı. Artık başörtüsü serbest. Ama düşündünüz mü hiç eskiden başı kapalı olan bayanlara daha çok saygı duyulurken şuan başörtülü olan çoğu bayanı eleştiriyoruz ve maalesef bu bayanlar başörtüyü takınca dinimizin tüm gereklerini yaptıklarını sanıyorlar. Başı kapalı altında dar bir kıyafet, yüzünde tonlarca boya. Artık kapalı olup da böyle giyinenlere gözümüz alıştı. Halbuki dinimiz böyle mi emrediyor?
Başörtü serbestliğinden sonra ne oldu peki,
Düşündünüz mü hiç?
Başörtü olayı bu kadar basit mi?
Tak başına bir eşarp yazma vs. her şey tamam. Bu kadar mı, oldu mu?
Başörtüsünün bu kadar basit olmadığını, başörtüyü takınca her şeyin tamam olmadığı anlatılmalı. Farkında mısınız gittikçe İslami anlamda kapanan kardeşlerimiz, ablalarımızda onlara, başörtü serbestliğinden sonra ortaya çıkan sözde kapalı insanlara, benzemeye başladı.
Yanlışı söylemektense doğruyu söylemenin daha iyi olacağı kanaatindeyim. Bir yer de okumuştum diyordu ki, “Bize hep kırmızı ışıkta geçmemek gerektiğini söylediler ve biz sarı ışıkta geçmeye başladık.” olay bu.
Bu gidişatı doğru yola sevk edecek kişiler İl, İlçe Müftüleri ve cami imamları değil midir? Müftülerin, imamların halka dinimizi doğru ve anlaşılır bir şekilde anlatmaları gerekmez mi? Dinimizi nasıl yaşayacağımız konusunda, bayan kardeşlerimizin, ablalarımızın nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda halkı bilinçlendirmeleri gerekmez mi?